progrower:)
OldSchool
Kannabinoidler, dişi kenevir çiçeğinde bulunan reçineli maddeleri solurken veya tükettiğimizde yaşadığımız öforik özellikleri yaratan psikoaktif kimyasallardır. Yıllar boyunca, araştırmalar bu kimyasal maddelerin bizi biyolojik olarak nasıl etkilediğini ve bu son derece karmaşık maddeyle hangi faydaların mümkün olduğunu daha fazla anlamamızı sağladı.
Bu yazıda kannabinoid olarak sınıflandırılan en iyi bilinen kimyasalları ve bunlarla ilgili anladığımız süreçleri gözden geçiriyorum.
Kannabinoidlerin sahip olduğu gerçek etkiler beynin etkileşime girdiği alanları yansıtır. Etkileşimlerin gerçekleşme eğiliminde olduğu üç ana bölge vardır. Kannabinoidler, beynin hafıza, biliş ve psikomotor performansı etkileyen kısmı olan limbik sistemimizle etkileşime girer. Ayrıca ödül duygularıyla ilişkili olan mezolimbik yolu da aktive ederler. Son olarak ve daha da önemlisi, kannabinoid reseptörleri beynin ağrı algısını kontrol eden bölgelerinde de yaygın olarak dağıtılmaktadır.
THC'nin sinir sistemi üzerinde sarhoş edici etkiyi üretmede en büyük rolü oynadığı iyi anlaşılmıştır, ancak bir zamanlar düşünülmüş olduğu kadar basit değildir. THC'nin çalışma şekli hakkında çok fazla bilgi, THC'nin sentetik bir versiyonu ile işten elde edildi. Bulantıyı tedavi etme ve kemoterapi görenler için rahatsızlığı hafifletme potansiyeli üzerine araştırma yapmak için geliştirilmiştir. Ancak, bu sentetik versiyonun doğal muadili ile karşılaştırılmadığı hızla ortaya koydu. Bir şeyler ters gitti.
Daha önce esrardaki THC'nin psikoaktif özelliklerden sorumlu olan tek kimyasal olmadığı öne sürmüştü. İzolasyonda sentetik THC ile yapılan çalışma, esrarın psikoaktif etkilerinin herhangi bir kimyasalın sonucu olmadığına dair daha fazla kanıt sağladı. Esrarın beyin üzerindeki etkilerinin artık "kannabinoidler" dediğimiz birçok kimyasal arasındaki etkileşimler nedeniyle ortaya çıktığını biliyoruz.
İnanabileceğinizin aksine, izolasyonda CBD sarhoş edici değildir. Bununla birlikte, anksiyeteyi yatıştırma ve depresyonu hafifletme yeteneği gibi psikoaktif özelliklere sahip olduğu görülmektedir. CBD'nin diğer kannabinoidlerin, özellikle de THC'nin psikoaktif ve sarhoş edici etkilerini etkilediğine dair kanıtlar da vardır.
CBD sarhoş edici olmayabilir, ancak esrar vücudumuzu nasıl etkilediğinde önemli roller oynar. CBD, CB2 reseptörü için CB1 reseptöründen daha fazla benzeşime sahiptir. CB2 reseptörleri bağışıklık sisteminde bulunur ve vücuttaki iltihabın kontrolü ile ilişkilidir. Sonuç olarak, CBD'nin etkileri çoğunlukla vücutta hissedilmektedir. CB2 reseptörü ile yakınlığı nedeniyle, CBD genellikle THC'den daha fazla tıbbi özelliğe sahip olarak kabul edilir. Konvülsiyon, iltihaplanma (ve dolayısıyla migren), anksiyete ve mide bulantısını hafiflettiği görülmektedir. Bu nedenle, yüksek konsantrasyonda CBD'ye sahip suşlar tıbbi kullanım için daha arzu edilir.
Sentetik THC ve CBD ile birlikte denemeler yapılmıştır. CBD ile birlikte THC uygulandığında anksiyete, rahatsızlık ve şizofreni önemli ölçüde azaldığını buldular. CBD sarhoş edici olmasa da, THC'nin sinir sistemimizdeki CB reseptörleriyle nasıl etkileşime girdiğinin özelliklerini açıkça etkiler. Bu etkileşim endokannabinoid sisteminin modülasyonu olarak bilinir. Bu sadece CBD ile sınırlı değildir, aslında esrarın genel psikoaktif ve sarhoş edici özelliklerinde daha birçok kannabinoidin rol oynaması muhtemeldir. Bu gerçekten karmaşıklığını gösteriyor.
Hem THC hem de CBD, Kannabidiolik Asit yan ürünleridir. CBN, THC'nin daha da bozulmasıyla üretilen bir maddedir. THC oksijene maruz kaldığı için oksitler ve ortaya çıkan kimyasal CBN'dir. CBN yatıştırıcı etkiler üretirken, CBD tarafından üretilen etkiler daha arzu edilir, çünkü CBD vücudumuzdaki CB2 reseptörlerine daha fazla benzemektedir. CB2 reseptörleri, öncelikle kafadan ziyade vücutta daha fazla hissedilen etkilerle ilişkilidir.
Birçok yetiştirici yanlış bir şekilde geç hasat edilen esrarın yatıştırıcı etkilerinin cbd seviyelerinin artmasından kaynaklandığına inanmaktadır. Gerçekte, CBD miktarı suşun genetiği tarafından belirlenir. Ancak, yatıştırıcı etkileri gerçektir! Bunlar, istenen CBD'deki bir artışa değil, THC'nin CBN'ye bozulmasına neden oluyor. Trikomlarınızın kehribar rengine dönmesine ve geç hasat etmesine izin verdiğinizde, THC'nin daha az arzu edilen CBN'ye dönüşmesine izin verirsiniz.
Terpenlerin CBD gibi diğer modülasyonlu kannabinoidlere çok benzer bir rol oynadığı düşünülmektedir. Terpenlerin CB reseptörleri ile etkileşimi, suşun genel psikoaktif özelliklerini modüle eder. Ancak bu terpenoidlerin kesin bilimi kesin değildir, bu terpenoidlerin endokannabinoid sisteminin etkileşimini nasıl veya nasıl etkileyip etkilemediği konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Bu kimyasalları gündemimize daha iyi uyacak şekilde nasıl manipüle edebileceğimiz gerçekten zorlanmaya, genetiğe, yetiştirmeye, üremeye ve nihayetinde tercih ettiğimiz şeye geliyor. Hala bilmediğimiz çok şey var ama bu büyülü ilacın temellerini çok iyi kavradık.
Bu yazıda kannabinoid olarak sınıflandırılan en iyi bilinen kimyasalları ve bunlarla ilgili anladığımız süreçleri gözden geçiriyorum.
Kannabinoidler Bizi Nasıl Etkiler:
Kannabinoidler esrarın psikoaktif özelliklerinin kalbidir. Marihuana bitkisine özgü 480'den fazla doğal kimyasal vardır. Bunlardan sadece 66'sı kannabinoid olarak sınıflandırılmıştır. Ancak bunların biyolojimizle nasıl etkileşime girdiği ilginçtir. Vücutta kannabinoidlerden etkilenen iki nörotransmitter reseptörü vardır. Bunlara CB1 ve CB2 denir. Bu reseptörler doğal olarak vücudumuzun farklı bölgelerinde farklı konsantrasyonlarda bulunur. CB2 reseptörleri vücudun periferik ve ekstremitelerinde daha boldur. CB1 reseptörleri beyin de dahil olmak üzere merkezi nervious sistemde yoğunlaşmıştır. Birlikte genellikle "endokannabinoid sistemi" olarak adlandırılırlar.Kannabinoidlerin sahip olduğu gerçek etkiler beynin etkileşime girdiği alanları yansıtır. Etkileşimlerin gerçekleşme eğiliminde olduğu üç ana bölge vardır. Kannabinoidler, beynin hafıza, biliş ve psikomotor performansı etkileyen kısmı olan limbik sistemimizle etkileşime girer. Ayrıca ödül duygularıyla ilişkili olan mezolimbik yolu da aktive ederler. Son olarak ve daha da önemlisi, kannabinoid reseptörleri beynin ağrı algısını kontrol eden bölgelerinde de yaygın olarak dağıtılmaktadır.
THC'nin sinir sistemi üzerinde sarhoş edici etkiyi üretmede en büyük rolü oynadığı iyi anlaşılmıştır, ancak bir zamanlar düşünülmüş olduğu kadar basit değildir. THC'nin çalışma şekli hakkında çok fazla bilgi, THC'nin sentetik bir versiyonu ile işten elde edildi. Bulantıyı tedavi etme ve kemoterapi görenler için rahatsızlığı hafifletme potansiyeli üzerine araştırma yapmak için geliştirilmiştir. Ancak, bu sentetik versiyonun doğal muadili ile karşılaştırılmadığı hızla ortaya koydu. Bir şeyler ters gitti.
Daha önce esrardaki THC'nin psikoaktif özelliklerden sorumlu olan tek kimyasal olmadığı öne sürmüştü. İzolasyonda sentetik THC ile yapılan çalışma, esrarın psikoaktif etkilerinin herhangi bir kimyasalın sonucu olmadığına dair daha fazla kanıt sağladı. Esrarın beyin üzerindeki etkilerinin artık "kannabinoidler" dediğimiz birçok kimyasal arasındaki etkileşimler nedeniyle ortaya çıktığını biliyoruz.
Kannabinoidler:
CBGA (Kannabidiolik Asit)
CBGA, tanınmış kannabinoidlerin çoğunun ana habercisidir. Önemsediğimiz başlıca psikoaktif bileşiklerin çoğundan sorumludur. CBGA olmadan, esrar özel bir şey olmazdı. CBGA, maddeyi THCA ve CBDA'ya dönüştüren çeşitli kimyasal işlemlerden geçer.THC (Tetrahidrokannabinol)
THC muhtemelen esrar kullanıcıları için en iyi bilinen kimyasaldır. Bu madde vücut üzerindeki en büyük bireysel psikoaktif etkiye sahiptir. THC hem CB1 hem de CB2 reseptörlerimizle etkileşime girer. Sonuç olarak etkileri tüm vücutta ve beyinde hissedilmektedir. CB1 reseptörü hafızayı, ruh halini, uykuyu ve ağrıyı etkiler. THC ve CB1 reseptörümüz arasındaki etkileşim, insanların marijauna ile ilişkili sarhoş edici "yüksek" deneyimi yaşamalarını sağlar. THC'nin endokannabinoid sistemimiz üzerindeki etkisi, bellek, biliş ve psiko motor performansındaki değişikliklerin birincil sürücüsüdür. Bununla birlikte, yukarıda tartışıldığı gibi, THC'nin etkilerinin diğer kannabinoidlerin, özellikle de CBD'nin etkisiyle yönetileceğine inanılmaktadır.CBD (Cannabidiol)
CBD, suşa bağımlı olan ve büyük ölçüde birçok suştan yetiştirilen çok önemli bir kimyasaldır. Bununla birlikte, yetiştiriciler artık tıbbi kullanım için yüksek CBD suşları yetiştirirken kaybolma tehlikesi yoktur.İnanabileceğinizin aksine, izolasyonda CBD sarhoş edici değildir. Bununla birlikte, anksiyeteyi yatıştırma ve depresyonu hafifletme yeteneği gibi psikoaktif özelliklere sahip olduğu görülmektedir. CBD'nin diğer kannabinoidlerin, özellikle de THC'nin psikoaktif ve sarhoş edici etkilerini etkilediğine dair kanıtlar da vardır.
CBD sarhoş edici olmayabilir, ancak esrar vücudumuzu nasıl etkilediğinde önemli roller oynar. CBD, CB2 reseptörü için CB1 reseptöründen daha fazla benzeşime sahiptir. CB2 reseptörleri bağışıklık sisteminde bulunur ve vücuttaki iltihabın kontrolü ile ilişkilidir. Sonuç olarak, CBD'nin etkileri çoğunlukla vücutta hissedilmektedir. CB2 reseptörü ile yakınlığı nedeniyle, CBD genellikle THC'den daha fazla tıbbi özelliğe sahip olarak kabul edilir. Konvülsiyon, iltihaplanma (ve dolayısıyla migren), anksiyete ve mide bulantısını hafiflettiği görülmektedir. Bu nedenle, yüksek konsantrasyonda CBD'ye sahip suşlar tıbbi kullanım için daha arzu edilir.
Sentetik THC ve CBD ile birlikte denemeler yapılmıştır. CBD ile birlikte THC uygulandığında anksiyete, rahatsızlık ve şizofreni önemli ölçüde azaldığını buldular. CBD sarhoş edici olmasa da, THC'nin sinir sistemimizdeki CB reseptörleriyle nasıl etkileşime girdiğinin özelliklerini açıkça etkiler. Bu etkileşim endokannabinoid sisteminin modülasyonu olarak bilinir. Bu sadece CBD ile sınırlı değildir, aslında esrarın genel psikoaktif ve sarhoş edici özelliklerinde daha birçok kannabinoidin rol oynaması muhtemeldir. Bu gerçekten karmaşıklığını gösteriyor.
CBN (Kannabinol)
Üçüncü en önemli kannabinoid CBN'dir. Hafif psikoaktif bir bileşiktir; ancak, en belirgin etkisi yatıştırıcı olarakdır. Uykusuzlukla mücadele edenler için iyi tanınır ve uyku yardımı olarak tanıtılır. Bununla birlikte, CBN'nin yatıştırıcı etkileri muhtemelen CBD tarafından üretilen benzer etkilerden daha az rahatlatıcıdır.Hem THC hem de CBD, Kannabidiolik Asit yan ürünleridir. CBN, THC'nin daha da bozulmasıyla üretilen bir maddedir. THC oksijene maruz kaldığı için oksitler ve ortaya çıkan kimyasal CBN'dir. CBN yatıştırıcı etkiler üretirken, CBD tarafından üretilen etkiler daha arzu edilir, çünkü CBD vücudumuzdaki CB2 reseptörlerine daha fazla benzemektedir. CB2 reseptörleri, öncelikle kafadan ziyade vücutta daha fazla hissedilen etkilerle ilişkilidir.
Birçok yetiştirici yanlış bir şekilde geç hasat edilen esrarın yatıştırıcı etkilerinin cbd seviyelerinin artmasından kaynaklandığına inanmaktadır. Gerçekte, CBD miktarı suşun genetiği tarafından belirlenir. Ancak, yatıştırıcı etkileri gerçektir! Bunlar, istenen CBD'deki bir artışa değil, THC'nin CBN'ye bozulmasına neden oluyor. Trikomlarınızın kehribar rengine dönmesine ve geç hasat etmesine izin verdiğinizde, THC'nin daha az arzu edilen CBN'ye dönüşmesine izin verirsiniz.
CBC (Kannabichromenes)
CBC psikoaktif değildir, ancak birçok yararlı etki yaratır. Antidepresan, antienflamatuar, anti-mantar ve antibakteriyeldir. Ayrıca ağrı yönetimi üzerinde potansiyel bir etkiye sahiptir.Terpenler:
Terpenes yeni keşfedilen bir ilgi ürünü. Esrara eşsiz ve keskin kokusunu veren kokulu yağlardır. Terpenler, farklı kenevir türlerinin sahip olduğu farklı kokulardan ve tatlardan sorumludur. Birçok suşta bulunan terpenler ayırt edicidir ve genellikle tanıdık tatları ve aromaları çağrıştırır. Terpenler yaban mersini, ekşi dizel ve diğerleri gibi suş isimlerinden sorumludur. Bu yağlar, kannabinoidlerin sentezlendiği aynı yer olan çiçeklerin reçine bezlerinde salgılanır.Terpenlerin CBD gibi diğer modülasyonlu kannabinoidlere çok benzer bir rol oynadığı düşünülmektedir. Terpenlerin CB reseptörleri ile etkileşimi, suşun genel psikoaktif özelliklerini modüle eder. Ancak bu terpenoidlerin kesin bilimi kesin değildir, bu terpenoidlerin endokannabinoid sisteminin etkileşimini nasıl veya nasıl etkileyip etkilemediği konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Son:
Esrarda hem psikoaktif hem de değil, başka birçok kimyasal vardır, ancak bunlar daha az anlaşılır ve daha az bireysel etkiye sahiptir. Bununla birlikte, kannabinoidler işbirliği içinde çalışır ve kannabinoidlerin spesifik kombinasyonu muhtemelen genel deneyimi ve etkiyi değiştiren önemli bir etkiye sahiptir.Bu kimyasalları gündemimize daha iyi uyacak şekilde nasıl manipüle edebileceğimiz gerçekten zorlanmaya, genetiğe, yetiştirmeye, üremeye ve nihayetinde tercih ettiğimiz şeye geliyor. Hala bilmediğimiz çok şey var ama bu büyülü ilacın temellerini çok iyi kavradık.
