Yazını okuyunca gençliğime gittim birden, saf, temiz duygular... Üni 1. sınıfım o zaman. Kız arkadaşımla ayrıldık. Çok seviyordum, aşıktım, anlatılmaz bir his. Gözüm başkasını görmüyordu. Kafayı yiyordum resmen. Hiçbir şey yapamıyordum. Nasıl olabilir, nasıl beni istemez diyordum içten içe... Büyüklerime ya da bir başkasına danıştığımda herkes git başkasıyla yat geçer diyordu. Benim aklımın ucundan bile geçmiyordu bu düşünce. Yakıştıramazdım, ne kendime, ne sevgime. Yapmadım da... Çok üzüldüm, çok kırıldım, çok değersiz hissettim, çok ağladım. Bu his hiç geçmez sanıyordum. Ama biliyor musun abicim, bir gün geldi, onu düşünmeden uyanmışım. Onu düşünmeden günümü geçirmişim ve onu düşünmediğimi farketmemişim bile. Hayattaki en güzel şeylerden birisi bu, unutabilmek. Gün geliyor, unutmam, unutamam dediğin her şeyi unutuyorsun. O gün gelene kadar her aklına geldiğinde belki de üzüleceksin ama bu seni büyütecek. İşin daha da ilginci bir zaman gelecek ve bu günleri gülerek anımsayacaksın. Hayatın cilvesi
Kim ne derse desin, bu his senin içinde ve tek çözümü zaman, drug, weed, alkol değil dostum. Acıyı yaşa ki doğru insanı bulduğunda mutluluğun kıymetini bil. Mutluluğu nasıl yaşıyorsak, acıyı da yaşamak lazım, bundan kaçmak değil. Gün gelecek geçecek, merak etme her şey geçiyor. O gün geldiğinde kadehimizi yeni sana kaldırırız.
Bu güzel yaşları doya doya, güle güle, içinde bir kıpırtı ile birlikte musmutlu yaşaman dileğiyle.