C
Canna
Guest
Yok dostum Hollanda da bile bulamadim, ama sömeklerden kendin cikartabilirsin, THC yagi.
18 yasimda kullandim ilk. Simdi 40 a merdiven dayadik neredeyse. Benim kullanma nedenim endiseli ruh halimi bir nebzede olsa tedavi edebiliyor olmasi. En azindan kullandiktan sonra bir kac gun sakin kalabiliyorum. Fakat farkettimki duzenli kullandigim donemlerde endiseli ruh halimden kurtulmama ragmen genel olarak daha sinirli bir inssn oluyorum. Herkeste daha farkli olabilir tabi bu durum.Dostlar yorumlarinizi paylasin , bakalim ne sonuc cikacak. Ben 19 yasinda basladim, ictigim zaman bana nese veriyor, bir süre olsada rahatliyorum (arada sex oluca tadina doyum olmuyor) ve bu rahatlamamin ertesi daha enerjik oluyorum, ondan dolayi yaklasik 40 senedir tiryakisi olmusum.
Abartmadigin sürece sifa, abartisan zehir dostum, sana katiliyorum.18 yasimda kullandim ilk. Simdi 40 a merdiven dayadik neredeyse. Benim kullanma nedenim endiseli ruh halimi bir nebzede olsa tedavi edebiliyor olmasi. En azindan kullandiktan sonra bir kac gun sakin kalabiliyorum. Fakat farkettimki duzenli kullandigim donemlerde endiseli ruh halimden kurtulmama ragmen genel olarak daha sinirli bir inssn oluyorum. Herkeste daha farkli olabilir tabi bu durum.
Bunu bir şifa olarak goruyorum ama ayni zamanda her śifa bir zehirdir de. Dogru kullanildiginda isimize yarayan ilaclar gibi bence.
Adamsın yanlız takılmak en iyisiabiler öncelikle yaş ortalaması düşündüğümün de üstündeymiş, tekrar saygılar
naif kibar şiddet sevmeyen bir mizacım vardı, psikopat bir baba ve abinin elinde büyüdüm, anksiyete kaygı yetersizlik sendromu vs gırlaydı o zamanlar, o zamanlar dediğim de 15 yaşım. kelimenin tam anlamıyla delirttiler, çoğunuza tanıdık geleceği üzere titreyen ellerle başlar bu senaryo sonra her kendi ellerine baktığında aynı filmi tekrar tekrar yaşarsın, insanlar ellerini fark edince utanırsın, böyle böyle gider bu film.
15 yaşımda kimyasalla tanıştım o zaman esrarı sevememiştim, boş sigara hiç içmediğimden çok öksürtüyordu ama şeker öyle değil, içtiğin zaman sen ve beyninin içindeki diğer şeyleri keşfetmek var, başkası yok.tek sınırın kendi hayal gücün. 7 yıl şeker kullandım, günde 4 attığım oluyordu, ara vermeden her gün her gün takıldığım da oluyordu. sonra zaman geçtikçe şekeri patlatmadan evvel bi kapak yapa yapa bu esrarı çok sevmeye başladım, şekeri de bulmak zorlaştı bi dönem, esrara devam ettim. esrara devam ettiğim sürede de bu otun aslında ne kadar yeterli olduğunu fark ettim, kimyasalla arama mesafe koydum, sorunlarımdan kaçıp kafa yaşamak yerine sorunlarımı sırtıma yük etmekten vazgeçebilmeyi öğrendim o dönem yavaş yavaş.
şimdi bu hikaye sıkıntılıymış gibi gözükebilir ama esasında öyle değil, en büyük aydınlanmalarımı kafam güzelken yaşadım, asla eğlencem için kimseye rahatsızlık vermedim, kendimle olan sorunlarımın tamamını kafam güzelken çözdüm, bu hayattan zevk alabileceğimi kafam güzelken fark ettim, en büyük zevkim hava kararınca bir kaç kapak alıp bu dünyada olmanın, nefes alabilmenin tadını çıkarmak, gündüz vakti fark edemediğim güzellikleri akşam elimde malzememle düşünüp fark etmeye çalışmak. aslında mutlu olmanın ne kadar kolay olduğunu keşfettim o takılmalarımda. iddaa ediyorum tüm dünya esrar içse savaşlar biter
bugün yaşım 26, 11 yıl oldu esrar kullanalı, geçmiş 4 yılda toplasan 2 kere kimyasal kullanmışımdır. zaman geçtikçe travmalarımı çözdüm, kendi kendine yeten bir insan olmaya başladım, yalnızlığın tadını alınca bağımlısı oldum. huzur dolu evime girip bir kaç kapak yapmak en özel zevkim oldu dışardan insanlar beni tanıyınca genelde severler, güvenirler ama çok arkadaşım yok, yalnızlığı sevdiğimden kalabalığa pek uzun süre katlanamıyorum ama kafa dengi dostlarla bu otun ayrı bi zevki olduğunu da söylemek lazım. torbacı peşinde koşmaktan bıktığım için kendi malzememi diktim ilk grow umu yaparken bu forumu keşfettim, size danışarak yapıyorum şimdi bişeyler.
bu arada not düşeyim benden küçük kardeşlerim belki okur diye, ben asla sorunlarımdan kaçmak için içmedim, başıma gelen sıkıntıların akşamlarında özellikle uzak durdum. her sıkıntıda kaçıp bunu içerseniz bu sizi uzun vadede kötü etkileyecek. sıkıntıları çözmeye karar verip bi **** çekmeye hazır hissettiğiniz anda ateşleyin sigaranızı bakın keyfinize, kalan sınırlı sayıda nefesinizi içinize çekerken aslında her şeyin ne kadar boş olduğunu ve gerçek olan tek şeyin siz ve mutluluğu bulabildiğiniz küçük anlar olduğunu keşfedin
Gardaş tam benim hayatımı anlatmışsın hislerimiz aynı yanlız değilsin vay be duygulandım fena13-14 yaşıma kadar çok ağır şiddete maruz kaldım öz babam tarafından, dayak , küfür, beddua gırla. akıl pek yerinde değildi. sonra defoldu gitti, babam yoktu, para yoktu, imkan yoktu, küçük saçma sapan geri kafalı ataerkil bir vilayette büyüdüm, düzgün akıl veren yoktu. kendi kendime liseyi bitirdim 5 parasız sağda solda çalışarak, kendi kendime üniversite okudum 4 yıl, şimdi 40a merdiven dayadım, evlendim çoluğa çocuğa karıştım, işim gücüm var şükür. babam bile var artık, yıllar sonra tekrar buluştuk, dayakları için af diledi ağladı, ''en azından sapıklığım yoktu, evime bakan adamdım, bak müge anlıya ne babalar var'' diyerek kendini savundu
ancak çocukluk travmalarımı hala atlatamıyorum. en mutlu günümde bile mesela bir pasta keserken,kutlama yaparken,gezerken gözümün önüne şiddet içerikli kareler gelir. çocuğumu her akşam eve gelip severken öperken, ''şu kadarcık sabiye insan nasıl el kaldırır, nasıl kötü konuşur'' düşüncesiyle kendime acırım, kendi kendime acite bir dünya yaratırım
işte bu mucizevi yeşil bitki benim enn büyük meditasyonum. ellerimle büyütürüm, ağzımla içerim büyütmesi ayrı zevk içmesi ayrı zevk. ne sativa ne indica, içtikten sonra değil bir canlıya zarar vermek kötü düşünmek, geçmişimdeki kötülükleri bile unuturum, çocuk olurum eğlenir gülerim bu yüzden sık sık içerim içmeyi severim, alkol ağzıma damlatmam, kimyasalın adını anmam , ama yeşili gördüm mü, dibinde uyurum üstadım
Ne güzel yazmışsın abicim eline sağlık :')13-14 yaşıma kadar çok ağır şiddete maruz kaldım öz babam tarafından, dayak , küfür, beddua gırla. akıl pek yerinde değildi. sonra defoldu gitti, babam yoktu, para yoktu, imkan yoktu, küçük saçma sapan geri kafalı ataerkil bir vilayette büyüdüm, düzgün akıl veren yoktu. kendi kendime liseyi bitirdim 5 parasız sağda solda çalışarak, kendi kendime üniversite okudum 4 yıl, şimdi 40a merdiven dayadım, evlendim çoluğa çocuğa karıştım, işim gücüm var şükür. babam bile var artık, yıllar sonra tekrar buluştuk, dayakları için af diledi ağladı, ''en azından sapıklığım yoktu, evime bakan adamdım, bak müge anlıya ne babalar var'' diyerek kendini savundu
ancak çocukluk travmalarımı hala atlatamıyorum. en mutlu günümde bile mesela bir pasta keserken,kutlama yaparken,gezerken gözümün önüne şiddet içerikli kareler gelir. çocuğumu her akşam eve gelip severken öperken, ''şu kadarcık sabiye insan nasıl el kaldırır, nasıl kötü konuşur'' düşüncesiyle kendime acırım, kendi kendime acite bir dünya yaratırım
işte bu mucizevi yeşil bitki benim enn büyük meditasyonum. ellerimle büyütürüm, ağzımla içerim büyütmesi ayrı zevk içmesi ayrı zevk. ne sativa ne indica, içtikten sonra değil bir canlıya zarar vermek kötü düşünmek, geçmişimdeki kötülükleri bile unuturum, çocuk olurum eğlenir gülerim bu yüzden sık sık içerim içmeyi severim, alkol ağzıma damlatmam, kimyasalın adını anmam , ama yeşili gördüm mü, dibinde uyurum üstadım
Ah bir bipolar daha son 1 senedir mani dönem geçiremiyorum (( bipoların en güzel yanı mani dönemi benceBen bu meretle el ele verip bipolara orta parmak kaldırıyorum, dostluğumuz sadece bundan ibaret olmamakla birlikte en büyük nedeni bu. Depresif epizodda şöyle bir duş almak, ne bileyim bir dışarı falan çıkmak, her şeyi geçtim yataktan kalkmak bile lüks olduğu için proje geldiğinde sapık gibi hiç kalkmadan başında oturup, bir an önce bitirmeye oynuyorum. Bunu yapabilmemin tek yolu da mani, çünkü manikken asla uyumaz, kafanızda aynı anda beşyüz yirmi tilkiyi kuyrukları birbirine değmeden dolandırır ve bir yandan da rabbim benim ayağım değsin diye bu yerdeki taşları ne de güzel yaratmış diyecek kadar da narsistsinizdir, manik yanınızı depresifin dibindeyken bile kulağından çekip çıkartmak için en güzel yol da o dumanı çekmektir. Bizim ailede içilir sohbet edilir. Babamın hep ağzında piposu, abimle eşimin cebinde hep alengirli sarma tabakaları, terasımızda hep üj bej kök olur. Aralarında bir ben kekoyum aykü, kovadan aşağısına burun kıvırıyorum. Proje dönemlerimde bir kucak sömekle odaya kapanırım, odanın ortasından kova asla kalkmaz, nadiren kapıdan kafamı çıkartıp kıymetlimisss diye tısladığımda üzerime munchies atarlar, kazara bir şey için odaya girmeleri gerekirse yerdeki munchies denizinden seke seke geçmeleri gerekir zira aralarında henüz bitmemişler olabilir. Proje bitene kadar manik kalmayı garantilemek için az biraz da cambodiana yaslanırım. Proje bitince de sanki geçtiğimiz bir haftadır odadaki o gollum ben değilmişim gibi havada tüy misali süzülerek bizimkilerin yanına gider "naptınız ya sattınız mı dobloyu" gibi iğrenç şakalarl koltuğa çökerim. Kafam düşerken teletabilere veda edercesine son munchiese yaslar bir sonraki proje dönemine kadar aksamları aile sohbetlerimizde birkaç kapakla yetinirim.