Yaşadığınız tripler

Pablo Emilio Escobar

Kıdemli Üye
Kanka bundan 2 sene önce çok sevdiğim bi arkadaşımın kuzeni geldi bitlisten dedik ne yapalım bi tane apart tutalım günlük orda sabaha kadar takılırız sonra araç var zaten herkes evlere dağılır kanala gittik malzeme çözmeye sigara sorduk yok skunk var dedi ee iyi ver bi 300lük dedim lavkiye 100lük kaldı son bu felan neyse aldık geldik aparta arkadaşın kuzeni bu ne biz bitliste 100 liraya yarım çay bardağı alıyoruz bu ıslak bunu kurutalım felan aslında dalga ıslak da değil neyse koyduk kaloriferin üstüne bi yarım saat makara yaptık dalagyı aldım ayıklamaya başladım eleman zırt pırt o öyle olmaz ver sen bana felan yani çocuk acayip çok bilmiş hani ben içerim bana bişey olmaz hayatım bunlarla geçti felan hesabı yapıyor neyse tütünle karıştıralım öyle içelim felan dedi bende öyle içmeyelim felan en son çocuk karışmasın sakiliği ben yapıyım diye tamam dedim karıştırdık tütünle ilk kapağı yaptım arkadaşa sonra kuzenine en son da bi kapak ben çektim sonra arkasına hemen 2. Kapakları da alalım dedim 2. Kapakları da çektik malzeme eridi gitti zaten 5dk sonra varya öyle bir kafamıza girdi ki çocuk konuşmayı unuttu yemin ederim çocuğa nasıl iyi mi felan diye soruyorum yarım yamalak cevap veriyor ağzını felan açamıyordu neyse hepimiz kötü olduk dedik çıkalım yemek yiyelim girdik mekana tantuni söyledik aga benimde kafam güzel olmuş 1 parça ıssırdım gerisini yiyemedim gülmekten yiyemiyorum o gün çenem sabaha kadar ağrımıştı ve o bitlisli arkadaşta harbi g*t olmuştu buda böyle bi anımdır. :)
 

kapsudo

Üye
Tesadufen gordum bu forumu, bakiniyorken bu basligi gordum uye oldum. Yaklasik 1 yil once biraktim duzenli icmeyi, simdi ayda 1 kez ya iciyorum ya icmiyorum ama yazilanlari okuyunca eski gunler geldi aklima ben de bir seyler paylasayim dedim.

O zamanlar hala bekarim, Amsterdam'da oud-west civarinda yasiyourm. Ayni is yerinde 3 Turk arkadas daha var beraber calistigimiz. Istanbul'da kalsam arkadas olmak isteyecegim, kaliteli insanlar. O zamanlar her gun ictigimiz hizli zamanlarimiz. Bir cumartesi aksama dogru spontan bir sekilde aksam icin disari cikmaya karar verdik. Sene 2015 civari sanirim, kis mevsimi ve hava bok gibi. Hafta sonlari zaten wake&bake ile basliyorum gune, kahvalti-ogle yemegi sonrasi bir tane daha sariyorum. Kararlastirdigimizda zaten roket ateslenmis, yavas yavas atmosferi terketmek uzereyim.

Amsterdam'in dogusunda roest diye eski tramvay deposundan bozma salas bir mekan var. Cumartesi aksamlari latin gecesi oluyor, Brezilyali ablalari kamyonla dokuyorlar diyebiliriz. Durum boyle olunca da Dutch hatunlari ile yildizi barismayan bizlerin favori mekani oluyor bir anda. Bisiklete atliyorum, kapi kapi arkadaslari topladiktan sonra mekana duhul ediyoruz. Benim kafam hafiften acilmaya baslamis, arkadaslar da onceden evde en az birer tane sikmislar, herkes kulak memesi kivaminda. Ortalikta yilan gibi ablalar var ama bizim dans yeteneklerimiz harman dalindan oteye gidemedigi icin uzerimizde cekingenlik de var. Bunu asmak icin en iyi ilac cin-toniktir diye fikirbirliginde bulunuyoruz. O zamanlar enflasyon canavari kafasini cikartmamis Avrupada, sanirim 4.5€ cintonik, shot ickiler de 3€ falan olsa gerek.
Neyse, 4 kisi cin-tonikleri yarilamis sirtlan gibi ortaligi kesip salsanin insan vucuduna en uygun dans oldugu konusunda fikir telakisinde bulunurken bir anda yine ayni yerde calistigimiz Brezilyali baska bir is arkadasimiz ortaya cikiyor. Bu arkadas melez, boylu poslu gayet yakisikli bir eleman, genel olarak pic diye tabir edebilecegimiz seytan tuyune sahip birisi. Birden hepimizin gozu parliyor, icine bir turlu dahil olamadigimiz salsa grubunun anahtari olarak goruyoruz kendisini. Sariliyoruz boynuna basiyoruz bagrimiza. Hemen bir icki ismarliyoruz, sirtiniz sivazliyoruz.
Biz daha ona derdimizi acmadan, muhabbetin giris asamasinda bir suru hatun geliyor selam veriyor ona. Megersem bizim eleman bir salsa masteri, duayeniymis. Daha organize dans gecelerine katiliyormus, gittigimiz bara da ilk defa gelmis. Kendisinin dahil olmasi ile beraber grubumuz ktm'de konvoy bekleyen devreler grubundan cikti, cicek acti bir anda. Kendisine selam veren hanimlari bizler ile tanistiriyor, biz de sohbete basliyoruz, herkesin keyfi yerinde yuzler guluyor.

Cin-tonik iyi guzel giderken birden gruptan bir kac hanim sigara icin cikalim diyor, cikiyoruz 3-5 kisi disariya. Eski volkswagen minibuslerden birisini hurdaya cikatmislar barin onunde, on tarafini kesip icine eski koltuklari atmislar bir de sehpa koymuslar. Hanimlar sigaraya davranincaben de cikartip sarmaya basliyorum. Daha onceden grinderdan gecirmisim, yanimda tutun ve kagit da var. Yari yariya karistiriyorum, ince ama siki bir sigara yapiyorum boyle yeni gelin parmagi gibi. Bizim mahallede guzel bir coffesshop kesfetmisim sensemillia diye, imza sativalari var. 3 nefeste zangir zangir yapiyor, kafayi titretiyor. Sigarayi dondurmeye basliyoruz, muhabber guzel devam ediyor, sigara yarilanmisken gurubun geri kalani da minibuse geliyor bu sefer onlar da ortak cikiyor sigaraya. Dogal olarak bir tane daha sariyorum. O zamanlar her coffeeshop'a her gidiste 5 gram alip hemen grind edip tekrar pakete koyuyorum. Zulamiz fena degil, nerden baksan 10-12 sigara cikar o 5 gramdan. Neyse, 2. yi sariyorum cift sigara donmeye basliyor, birini ters donduruyoruz bu sirada ikisi denk geliyor turk olmayan birisine. Bu sefer basliyoruz estarabim muhabbetine, onu acikliyoruz sagdan soldan estarabim diye Erkin Babaya da selam cakiyoruz.
Minibusteki herkes gayet guzel eglenmeye basliyor, kimse iceri gitmek istemiyor tekrar ama hava soguk, bogazlar kurumus. Bunu farkeden bizim brezilyali is arkadasi iceriye gidip kasla goz arasinda bir tepsi tekila shot ile geri donuyor. Bu asamadan sonra bende hatlar karisiyor biraz. Olanlarin belki yarisini hatirliyorum belki de hatirladiklarimin yarisi gercek degil. Minibusteki nufus giderek artiyor, arz-talep dengesini yakalamak icin surekli sigara sariyorum bir yandan. Bir yandan da sigara sardigim icin iyi bakiyorlar bana arada baska shotlar geliyor, onlari iciyorum. Bir ara yeter diye isyan ediyorum, gorevi baskasina devredip minibusun disina cikiyorum. Muhabbet ettigim bir hanim vardi onu ariyor gozlerim ama odaklanma guclugu de yasiyorum. Bir ara tuvalete gidiyorum bara, icerisi pek kalabalik degil. Hava acmis biraz, soguk olsa da insanlar disarida takiliyor, minibusun etrafinda 20 kisiden fazla. Daha fazla sigara sarmaya bulasmiyorum, birisi omzumdan durtup uzatirsa aliyorum 2 nefes, sonra teslim ediyorum baskasina.
Sanirim saat 1 gibi bar kapanmaya basliyor, clubbing yapalim diyenler var ama benim bunye kaldirmaz o kadar alkol ve cigaranin ustune. Gozume kestirdigim hatun da ortadan kaybolmus. Atlayayim bisiklete efendi gibi eve gideyim diyorum. Minibusun icinde sehpada pakette ot kalmis biraz, guzel bir sigara sariyorum kendime, bisiklete gidiyorum. Bizim arkadaslardan 2'si benimle geliyor, digeri baska bir hatunla devam edecek geceye. 3 kisi cikiyoruz yola, bisiklet surerken donduruyoruz sigarayi. Ben bir ara isiklarda duruyorum, bakiyorum etrafima ama nerde oldugumuz konusunda zerre fikrim yok. Arkadaslardan birisine soruyorum, neredeyiz diye onlar da "seni takip ediyoruz sadece" diyorlar bana. Parmak uclarimi birlestirip Italyan stayla izah etmeye calisyorum onlara, benim kendime kadar dahi aklim yok su an, beni takip etmeyin diye. Gulerek farketmez diye cevap veriyorlar. Zagar gibi bisiklet suruyoruz Amsterdam'da ama merkeze de yakin degiliz, hic bilmedigim mahalleler. Telefonu acip navigasyona bakmayi da reddediyoruz. Tahminim 1 saat belki de daha uzun sure sonra 2-3 tane kapanmis Turk bakkali, donerci goruyoruz ard arda. Turk mahallesi Osdorp'a geldigimiz konusunda fikir birligine variyoruz. Aramizdan birisi cikip, ben bundan sonrasini bulurum diyor, dedigini de yapiyor. Once benim evi buluyor, tesekkur ediyorum arkadaslara. Bisikleti yalapsap kilitleyip cikiyorum eve. Ustum basim les gibi kokuyor minibuste duman alti olmaktan, ama o saatten sonra umrumda olmuyor. Atiyorum kendimi yuz ustu yataga. Sabah sahane bas agrisi ile uyanip wake&bake yapiyorum yine. Arkadaslar ile mesajlasip gecenin telakkisini yapiyoruz. Aksam bizimle donmeyen arkadastan hala ses seda yok, belli ki hala mesgul. Onu tebrik ediyoruz gruptan. Ardindan gunun kalani ayilmakla geciyor.
 

Amca35

Kıdemli Üye
Tesadufen gordum bu forumu, bakiniyorken bu basligi gordum uye oldum. Yaklasik 1 yil once biraktim duzenli icmeyi, simdi ayda 1 kez ya iciyorum ya icmiyorum ama yazilanlari okuyunca eski gunler geldi aklima ben de bir seyler paylasayim dedim.

O zamanlar hala bekarim, Amsterdam'da oud-west civarinda yasiyourm. Ayni is yerinde 3 Turk arkadas daha var beraber calistigimiz. Istanbul'da kalsam arkadas olmak isteyecegim, kaliteli insanlar. O zamanlar her gun ictigimiz hizli zamanlarimiz. Bir cumartesi aksama dogru spontan bir sekilde aksam icin disari cikmaya karar verdik. Sene 2015 civari sanirim, kis mevsimi ve hava bok gibi. Hafta sonlari zaten wake&bake ile basliyorum gune, kahvalti-ogle yemegi sonrasi bir tane daha sariyorum. Kararlastirdigimizda zaten roket ateslenmis, yavas yavas atmosferi terketmek uzereyim.

Amsterdam'in dogusunda roest diye eski tramvay deposundan bozma salas bir mekan var. Cumartesi aksamlari latin gecesi oluyor, Brezilyali ablalari kamyonla dokuyorlar diyebiliriz. Durum boyle olunca da Dutch hatunlari ile yildizi barismayan bizlerin favori mekani oluyor bir anda. Bisiklete atliyorum, kapi kapi arkadaslari topladiktan sonra mekana duhul ediyoruz. Benim kafam hafiften acilmaya baslamis, arkadaslar da onceden evde en az birer tane sikmislar, herkes kulak memesi kivaminda. Ortalikta yilan gibi ablalar var ama bizim dans yeteneklerimiz harman dalindan oteye gidemedigi icin uzerimizde cekingenlik de var. Bunu asmak icin en iyi ilac cin-toniktir diye fikirbirliginde bulunuyoruz. O zamanlar enflasyon canavari kafasini cikartmamis Avrupada, sanirim 4.5€ cintonik, shot ickiler de 3€ falan olsa gerek.
Neyse, 4 kisi cin-tonikleri yarilamis sirtlan gibi ortaligi kesip salsanin insan vucuduna en uygun dans oldugu konusunda fikir telakisinde bulunurken bir anda yine ayni yerde calistigimiz Brezilyali baska bir is arkadasimiz ortaya cikiyor. Bu arkadas melez, boylu poslu gayet yakisikli bir eleman, genel olarak pic diye tabir edebilecegimiz seytan tuyune sahip birisi. Birden hepimizin gozu parliyor, icine bir turlu dahil olamadigimiz salsa grubunun anahtari olarak goruyoruz kendisini. Sariliyoruz boynuna basiyoruz bagrimiza. Hemen bir icki ismarliyoruz, sirtiniz sivazliyoruz.
Biz daha ona derdimizi acmadan, muhabbetin giris asamasinda bir suru hatun geliyor selam veriyor ona. Megersem bizim eleman bir salsa masteri, duayeniymis. Daha organize dans gecelerine katiliyormus, gittigimiz bara da ilk defa gelmis. Kendisinin dahil olmasi ile beraber grubumuz ktm'de konvoy bekleyen devreler grubundan cikti, cicek acti bir anda. Kendisine selam veren hanimlari bizler ile tanistiriyor, biz de sohbete basliyoruz, herkesin keyfi yerinde yuzler guluyor.

Cin-tonik iyi guzel giderken birden gruptan bir kac hanim sigara icin cikalim diyor, cikiyoruz 3-5 kisi disariya. Eski volkswagen minibuslerden birisini hurdaya cikatmislar barin onunde, on tarafini kesip icine eski koltuklari atmislar bir de sehpa koymuslar. Hanimlar sigaraya davranincaben de cikartip sarmaya basliyorum. Daha onceden grinderdan gecirmisim, yanimda tutun ve kagit da var. Yari yariya karistiriyorum, ince ama siki bir sigara yapiyorum boyle yeni gelin parmagi gibi. Bizim mahallede guzel bir coffesshop kesfetmisim sensemillia diye, imza sativalari var. 3 nefeste zangir zangir yapiyor, kafayi titretiyor. Sigarayi dondurmeye basliyoruz, muhabber guzel devam ediyor, sigara yarilanmisken gurubun geri kalani da minibuse geliyor bu sefer onlar da ortak cikiyor sigaraya. Dogal olarak bir tane daha sariyorum. O zamanlar her coffeeshop'a her gidiste 5 gram alip hemen grind edip tekrar pakete koyuyorum. Zulamiz fena degil, nerden baksan 10-12 sigara cikar o 5 gramdan. Neyse, 2. yi sariyorum cift sigara donmeye basliyor, birini ters donduruyoruz bu sirada ikisi denk geliyor turk olmayan birisine. Bu sefer basliyoruz estarabim muhabbetine, onu acikliyoruz sagdan soldan estarabim diye Erkin Babaya da selam cakiyoruz.
Minibusteki herkes gayet guzel eglenmeye basliyor, kimse iceri gitmek istemiyor tekrar ama hava soguk, bogazlar kurumus. Bunu farkeden bizim brezilyali is arkadasi iceriye gidip kasla goz arasinda bir tepsi tekila shot ile geri donuyor. Bu asamadan sonra bende hatlar karisiyor biraz. Olanlarin belki yarisini hatirliyorum belki de hatirladiklarimin yarisi gercek degil. Minibusteki nufus giderek artiyor, arz-talep dengesini yakalamak icin surekli sigara sariyorum bir yandan. Bir yandan da sigara sardigim icin iyi bakiyorlar bana arada baska shotlar geliyor, onlari iciyorum. Bir ara yeter diye isyan ediyorum, gorevi baskasina devredip minibusun disina cikiyorum. Muhabbet ettigim bir hanim vardi onu ariyor gozlerim ama odaklanma guclugu de yasiyorum. Bir ara tuvalete gidiyorum bara, icerisi pek kalabalik degil. Hava acmis biraz, soguk olsa da insanlar disarida takiliyor, minibusun etrafinda 20 kisiden fazla. Daha fazla sigara sarmaya bulasmiyorum, birisi omzumdan durtup uzatirsa aliyorum 2 nefes, sonra teslim ediyorum baskasina.
Sanirim saat 1 gibi bar kapanmaya basliyor, clubbing yapalim diyenler var ama benim bunye kaldirmaz o kadar alkol ve cigaranin ustune. Gozume kestirdigim hatun da ortadan kaybolmus. Atlayayim bisiklete efendi gibi eve gideyim diyorum. Minibusun icinde sehpada pakette ot kalmis biraz, guzel bir sigara sariyorum kendime, bisiklete gidiyorum. Bizim arkadaslardan 2'si benimle geliyor, digeri baska bir hatunla devam edecek geceye. 3 kisi cikiyoruz yola, bisiklet surerken donduruyoruz sigarayi. Ben bir ara isiklarda duruyorum, bakiyorum etrafima ama nerde oldugumuz konusunda zerre fikrim yok. Arkadaslardan birisine soruyorum, neredeyiz diye onlar da "seni takip ediyoruz sadece" diyorlar bana. Parmak uclarimi birlestirip Italyan stayla izah etmeye calisyorum onlara, benim kendime kadar dahi aklim yok su an, beni takip etmeyin diye. Gulerek farketmez diye cevap veriyorlar. Zagar gibi bisiklet suruyoruz Amsterdam'da ama merkeze de yakin degiliz, hic bilmedigim mahalleler. Telefonu acip navigasyona bakmayi da reddediyoruz. Tahminim 1 saat belki de daha uzun sure sonra 2-3 tane kapanmis Turk bakkali, donerci goruyoruz ard arda. Turk mahallesi Osdorp'a geldigimiz konusunda fikir birligine variyoruz. Aramizdan birisi cikip, ben bundan sonrasini bulurum diyor, dedigini de yapiyor. Once benim evi buluyor, tesekkur ediyorum arkadaslara. Bisikleti yalapsap kilitleyip cikiyorum eve. Ustum basim les gibi kokuyor minibuste duman alti olmaktan, ama o saatten sonra umrumda olmuyor. Atiyorum kendimi yuz ustu yataga. Sabah sahane bas agrisi ile uyanip wake&bake yapiyorum yine. Arkadaslar ile mesajlasip gecenin telakkisini yapiyoruz. Aksam bizimle donmeyen arkadastan hala ses seda yok, belli ki hala mesgul. Onu tebrik ediyoruz gruptan. Ardindan gunun kalani ayilmakla geciyor.
Kanka yarıdan sonrasını üşendim okumaya hakkını helal et
 

Grow Muhabbetleri
Help Users
  • TabldotLife TabldotLife:
    ********* **** hahahaha****** ********** *****
  • 2 Chat bot:
    ********** *** **** *** *****
  • 2 Chat bot:
    ********** *** ****** *** *****
  • X Xşahıs:
    ******* ***** ********* ******* hahahaha
  • TabldotLife TabldotLife:
    ***** ********* ******** ********** ******** *** hahahaha*****

    ******* ***** ********* ******* hahahaha
  • istr istr:
    ******** *** hahahaha* ** hahahaha **********
  • istr istr:
    *****
  • istr istr:
    ***** ******** *****
  • istr istr:
    hahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahaha********
  • istr istr:
    *****
  • Emmy Emmy:
    *****
  • Didrug Didrug:
    ***
  • istr istr:
    *** ******
  • R RainGrow:
    ******** ******** ****** ** hahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahaha********
  • R RainGrow:
    ******** ***** ******
  • Emmy Emmy:
    ***** ** ******* hahahaha* ******* *** **** ********* **
  • istr istr:
    ***** **** ***** ******* ******** hahahaha ********* *** **** ********** ******* *** ***** ** ******* hahahaha* ******* *** **** ********* **
  • istr istr:
    ********* ******** ******** ****** **
  • Emmy Emmy:
    ** **** ******* **** ****** ****** ***** **** ***** ******* ******** hahahaha ********* *** **** ********** ******* ***
  • Emmy Emmy:
    ** *** **** **** ****
  • Emmy Emmy:
    * ** **** *** ******** ***** *****
  • TabldotLife TabldotLife:
    ***** ***** ***** ** ********** ****** ****** ***** ***** **** ********** **
  • TabldotLife TabldotLife:
    **** ******* hahahaha ***** ****** ****** ****
  • TabldotLife TabldotLife:
    * ****** ******* ******** ********* ****** ********* ****** ********** ********* *** ********** hahahaha ****
  • TabldotLife TabldotLife:
    **** ** ******* ***** ****** ******
    TabldotLife TabldotLife: **** ** ******* ***** ****** ******
    Üst